18 Ocak 2012

Tüm kedi ve köpekler kayıt altına alınacak


Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının ''Kuduz Hastalığından Korunma ve Kuduz Hastalığı ile Mücadele Yönetmeliği'' Resmi Gazetenin bugünkü sayısında yayımlandı. 

Buna göre, kuduz hastalığı ile ilgili Ulusal Referans Laboratuvarı Bakanlıkça belirlenecek. Ulusal referans laboratuvarı, teşhis materyallerinin kullanımı ve aşıların denenmesi için standartları ve teşhis metotlarını koordine etmekten sorumlu olacak. 

Bu amaçla Ulusal Referans Laboratuvarı Türkiye'de teyit edilmiş vakalardan alınan kuduz virüsünün izolatlarını saklayacak, hastalığın kontrolü ve yok edilmesine yönelik araştırmaları koordine edecek, ilgili bilgi ve raporları toplayacak, karar vericilere tavsiyelerde bulunacak, ülkede kullanılacak aşılar hakkında karar vericilere görüş bildirecek. 

Ülkede kuduz hastalığının teşhisini yapacak laboratuvarlar Bakanlıkça belirlenecek ve yetkilendirilecek. Yetkilendirilen laboratuvarlar Ulusal Referans Laboratuvarı tarafından denetlenecek.
Üç aydan büyük köpek ve altı aydan büyük kedi sahibi olanlar hayvanlarını kayıt altına aldırmakla yükümlü olacak. Sahipli olan köpek ve kedilere sahibinin talebi halinde daha genç yaşlarda da olmak üzere veteriner hekimler tarafından mikroçip uygulanarak onaylanmış kimlik belgesi verilecek. Bu hayvanlar köylerde muhtarlıklar, belediye sınırları içerisinde belediyeler tarafından tutulmakta olan sahipli hayvan kayıt defteri ile Bakanlık veri tabanına kaydedilecek. Belediyelerde tutulmakta olan kayıtlar Bakanlık tarafından denetlenecek. 

Belediyeler sorumluluk alanındaki sahipsiz köpek ve kedilerin sayısı ile bunlara ait bilgileri belediye kayıtları ve Bakanlık veri tabanında güncel bir halde tutmak zorunda olacak. Sahipsiz köpek ve kediler belediyelerce uygun bir yöntem ile bireysel veya sürü bazında işaretlenecek, belediye veteriner hekimleri tarafından belediye sahipsiz hayvan kayıt defterine işlenecek, sayıları ve aşılamaları hakkında bilgiler belediye veteriner hekimleri tarafından Bakanlık veri tabanına işlenecek ve gerektiğinde güncellenecek. 

Bakımevlerinde bulunan köpek ve kediler bakımevi sorumlu veteriner hekimi tarafından uygun bir yöntem kullanılarak bireysel veya sürü bazında işaretlenir, kısırlaştırma bilgileri ve aşı uygulamalarına ait veriler tutulacak ve bu verilerin belediye sahipsiz hayvan kayıt defterine kaydedilmesi ve Bakanlık veri tabanında güncel bir şekilde bulunması sağlanacak. 

Bakımevi sorumlu veteriner hekimi tarafından mikroçip uygulanacak, kimlik belgesi verilecek, sahiplendirme kaydının belediye sahipli hayvan kayıt defterine işlenmesi, sahip ve aşı bilgilerinin Bakanlık veri tabanında güncellenmesi sağlanacak. 

Ev ve süs hayvanı satış yeri sahipleri iş yerlerinde ticari amaçlı bulunan köpek ve kedilere veteriner hekim tarafından mikroçip takılmasını sağlayarak Bakanlık veri tabanına kaydettirmekle, satışı yapılan köpek ve kedilere sahibi adına kimlik belgesi verilerek kime satıldığı, aşı uygulamaları gibi bilgileri belediye kayıtları ile Bakanlık veri tabanına işletmekle yükümlü olacak. 

YILDA BİR DEFA AŞILAMA

Sahipli ya da sahipsiz tüm kedi ve köpeklerin yılda bir defa hastalığa karşı aşılanması ile aşı kayıtlarının tutulması zorunlu olacak. 

Buna göre 3 aydan büyük köpek ve kedi sahipleri hayvanlarını yılda bir defa hastalığa karşı aşılatmakla yükümlü olacak. 

Belediye sorumluluk alanındaki veya muhtarların yazılı talebi üzerine köylerdeki üç aydan büyük sahipsiz köpek ve kelerin de belediye hekimleri tarafından yılda bir defa aşılanması, aşılananların işaretlenmesi ve kayıt altına alınması zorunlu olacak. 

Hastalığın önlenmesi amacıyla hayvan sahipleri hayvanlarını hiçbir şekilde terk edemeyecek. Hayvan sahipleri hayvanlarının diğer hayvanlarla ya da insanlar ile kontrolsüz bir şekilde temasını engelleyecek tedbirleri almak ve şüpheli temasları il ve ilçe müdürlüklerine bildirmekle yükümlü olacak.
Çeşitli nedenler ile hayvan bakmaktan vazgeçenler ya da hayvanlarına bakamayacak hale gelenler durumlarını belediyeler ve bakımevlerine bildirmekle yükümlü olacak. Bu kişilerin hayvanları bakımevleri, gönüllü kuruluşlar veya belediyeler tarafından yeniden sahiplendirilmek ya da koruma altına alınmak zorunda olacak. 

HASTALIK DURUMUNDA ALINACAK ÖNLEMLER 

Hastalık şüphesi oluşturan sıra dışı davranışlar, ısırma veya ısırılma bulguları, yabani hayvanlarla temas ve sebebi belli olmayan hayvan ölümlerinden haberdar olan hayvan sahipleri ve bakıcıları, veteriner hekimler ile muhtarlar, köy korucuları, celepler, çobanlar, gemi kaptanları, istasyon ya da gümrük memur veya idarecileri gibi ilgililer durumu aynı gün içerisinde yetkili otoriteye bildirmek zorunda olacak.
Şüpheli bir hastalık durumunun kuduz vakası olduğunun laboratuvar tarafından teyit edilmesinden sonra, durum sağlık müdürlüğüne bildirilecek, resmi veteriner hekim vakanın olduğu yere gidecek hastalık çıkış raporu düzenleyecek, hayvan sağlık zabıtası komisyonunu yeniden toplayarak ve gerekli tedbirleri karara yazdırarak imza altına aldıracak. 

Belediyeler, muhtarlıklar, hayvan sahipleri ve diğer kurumlar hayvan sağlık zabıtası komisyon kararında belirtilen hususlar ile resmi veteriner hekim tarafından teklif edilen önlemleri uygulamakla yükümlü olacak.

Kuduz hastalığı teyit edildikten sonra hastalık şüphesi esnasında kuduz şüpheli bölge olarak belirlenen alan ya da alanlar kuduz risk alanı olarak ilan edilecek. 

Aşılı olmaları şartıyla, avda olan av köpekleri, sürüleri koruyan çoban köpekleri, tasma ve kayış benzeri sınırlayıcı bir önlemle birlikte kendisine itaat ettikleri bir insan refakatinde bulunan köpekler istisna olmak üzere aşılı dahi olsalar köpek ve kedilerin kuduz risk alanında dolaşmaları yasaklanacak.

HASTALIKLARA KARANTİNA

Hastalık teyidi yapıldıktan sonra kuduz risk alanı içinde teyit edilen vaka ile teması tespit edilen işletmelerdeki hayvanlar işletme dışına çıkamayacak, bu işletmelere yeni hayvan getirilemeyecek.
Hastalık teyit edilen hayvanlar ile bu hayvanın ait olduğu işletmedeki hayvanların sütleri imha edilecek.
Isırılma nedeniyle müşahede altına alınan hayvanları ısıran hayvanda kuduz hastalığının resmi olarak teyit edilmesi halinde bu hayvanın ısırdığı hayvanlar müşahede sonucu beklenilmeden öldürülecek ve imha edilecek. 

Hastalık teyidinden sonra, kuduz risk alanında yeni bir vaka görülmemesi ve karantina altındaki hayvanların tamamının hasta olmadıkları anlaşıldığında hastalık sönüşü yapılır ve yürürlükte olan tedbirler kaldırılacak. 

Karantina altına alınan hayvanların kedi, köpek, et yiyen, sığır, manda ve tek tırnaklı olması durumunda, yeni bir vaka görülmemesi şartı ile karantina başlangıcından altı ay sonra, karantina altına alınan hayvanların koyun, keçi, domuz ve kanatlı olması durumunda ise karantina başlangıcından 3 ay sonra hastalık sönüşü yapılarak tedbirler kaldırılacak. 

Yetkili otorite tarafından, temizlik, dezenfeksiyon ve kuduz virüsünün elimine edilmesi için temizleme, dezenfeksiyon ve arındırma işlemleri, resmi gözetim altında hastalık etkeninin yayılma ve hayatta kalma riskini yok edecek şekilde yürütülecek. 

Yönetmelik hükümlerine aykırı davrananlar hakkında idari yaptırımlar uygulanacak. 

[NTV]

17 Ocak 2012

İş İlanları : Veteriner Sağlık Teknisyeni ve Teknikeri

İzmir Kemalpaşa Damızlık Süt Sığırcılığı İşletmesine Veteriner Sağlık Teknisyeni veya Teknikeri aranmaktadır. Ücret dolgundur. İlgilenen arkadaşların aşağıdaki telefon numarasına başvurmaları gerekmektedir. TEL.0533 810 20 70 (METE DARICI )

---------------------------------------------------------------

Denizli ili Honaz ilçesinde bulunan Şahinler Otom.Ent.Tes.Hay.Tar.Ür.San.Tic.LTD.ŞTİ (180 SAĞMAL KAPASİTE) çalışmak üzere acilen Suni Tohumlama ve diğer mesleki tecrübelere sahip Veteriner Sağlık Teknisyeni veya Teknikeri aranmaktadır. Lojman mevcut olup, sosyal şartlar iyidir. Müracaat: Veteriner Hekim ALİ ÇÖVÜT: 0541 723 77 70

Bakan Eker: Sütte kanser riski var

Tarım Bakanı Eker, piyasada satılmakta olan sütlerde karaciğer kanseri, sarılık ve siroza yakalanma riskini artıran antibiyotik kalıntısı ve aflatoksin M1 olduğu iddialarını doğruladı.

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, Türkiye’de 7’den 70’e her kesimin günlük olarak tükettiği sütlere ilişkin çarpıcı bir itirafta bulundu. Eker, piyasadaki sütlerde karaciğer kanseri, sarılık ve siroza yakalanma riskini artıran antibiyotik kalıntısı ve aflatoksin M1 olduğu iddialarını doğrulayarak, “Bakanlığımızca yürütülen kontrol ve denetimlerde sütlerde antibiyotik kalıntısına ve aflatoksin M1’e rastlanabilmekte olup bunlarla ilgili gerekli yasal işlem yapılmaktadır” yanıtını verdi. Eker, Milliyet gazetesinin haberine göre, mevzuata uygunsuz faaliyet gösteren işletmelerin isimlerinin ifşa edileceğini kaydederken, “her eve bir gıda denetçisi” projesini hayata geçireceklerini belirtti. MHP ve CHP’li milletvekilleri, piyasada satılan sütlerde karaciğer kanserine, sarılık ve siroza yol açan zararlı maddelerin olduğu iddialarını TBMM’ye taşıdı.
 
KODEKSE AYKIRI
Eker’e, “Piyasada satılan çoğu firmalara ait sütlerde antibiyotik bulgusuna, bazı ürünlerde de aflatoksin M1’e rastlandığı ve bu maddenin karaciğer kanseri, sarılık ve siroza yakalanma ihtimalini artırdığı doğru mudur” sorusu yöneltildi. Eker ise 12 Aralık 2012’de TBMM’ye gönderdiği resmi yazıda, itiraf niteliğinde ifadeler kullanarak, “Gıda kodeksine aykırılık hususu içermektedir. Bakanlığımızca yürütülen kontrol ve denetimlerde sütlerde antibiyotik kalıntısına ve aflatoksin M1’e rastlanabilmektedir” dedi.  

İFŞA EDİLECEK
Eker, sağlıksız üretim yapan işletmelere yaptırımlar arasında isimlerinin kamuoyuna açıklanmasının da bulunduğunu belirtirken, “Mevzuata uygunsuz faaliyet gösteren işletmeler açıklanacak, ayrıca mevzuata uygun faaliyet gösteren firmaların belli kriterler çerçevesinde kamuoyu ile paylaşımı sağlanmaktadır. Böylelikle sadece uygunsuz işletmelerin ifşası değil, iyi olan işletmeleri ödüllendirerek yönlendirme anlayışı ile çalışmalar devam ediyor” dedi.  

İŞLETMELERE CEZA VERİLDİ
Öte yandan Eker, bakanlığın kurduğu ALO GIDA 174 hattına 2011 sonu itibarıyla 551.630 şikayet geldiğini, bu aramalardan 86.237’sinin kayda alındığını ve 82.817’sinin sonuçlandırıldığını vurguladı. Eker, “Denetim yapılan başvuruların yüzde 17’si için cezai işlem uygulanmıştır. Uygulanan cezai işlemlerin yüzde 70’i idari para cezası, yüzde 24’ü üretim/faaliyetten men ve yüzde 6’ı ise suç duyurusu şeklinde gerçekleşmiştir” dedi. Eker, verilen idari para cezalarının 1000 TL’den 10 bin TL’ye kadar uzandığını belirtti.  

GDO DENETİMİ ARTIRILDI
Eker, Türkiye’de hali hazırda 65 özel ve 41 de kamu olmak üzere toplam 107 gıda kontrol laboratuarı bulunduğunu, denetimlerin yetkilendirilmiş uzman laboratuar personeli tarafından yürütüldüğünü kaydetti. Eker son 2 yılda 693 bin denetim yapıldığını kaydetti. Eker, GDO ve mikrobiyoloji birimlerinin faaliyete geçirilerek bu kapsamdaki analizlere öncelik verdiklerini kaydederek, “Ülkemizde her türlü gıda ve yemlerde tarama, izolasyon ve miktar olarak GDO analizi yapabilen laboratuvar sayısı son 2 yılda 3’ten 22’ye çıkarılmıştır” dedi.  

HER EVE DENETÇİ
Sağlıksız üretimlerin engellenmesi ve denetimlerin artırılması konusunda da Eker, şunları kaydetti: “Denetimin ve denetçinin izlenebileceği interaktif mobil denetim projesi hazırlandı. Tam teçhizatlı gezici denetim araçları ile görsel medya imkânları (kamu spotu) kullanılmaya başlandı. ‘Her eve bir gıda denetçisi’ sloganıyla öğrenci ve ailelerine yönelik ‘genç gıda denetçileri’ gibi projeler hazırlandı.”

[NTV]

09 Ocak 2012

İş İlanı : Veteriner Hekim, Veteriner Sağlık Teknikeri, Teknisyeni

İzmirin Menderes ilçesinde kurulu bulunan işletmemiz için Veteriner HekimVeteriner Sağlık Teknikeri veya Teknisyenine ihtiyacımız bulunmaktadır.  İlgilenen arkadaslarımızın sayın Niyazi Çeşli'yi aramalarını veya vet.adnanyilmaz@hotmail.com a mail göndermelerini  rica ederiz.

Cep telefonu 0 530 264 18 81

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...